20 Eylül 2015 Pazar

SONUNDA


Mutluyum.Sonunda!

Mutluyum dememin sebebi çok mükemmel şeyler olması değil.Sadece şu sıralar kötü giden hiçbir şey yok.Ailemle yine iyiyim.İyiyimden kastım kavgalarımızın içeriğinin kaos çıkarabilecek ve beni gecenin bi vaktinde ''GİDİYORUM BEN AMK'' diyerek dışarı yollayabilecek şiddete sahip olmaması.Artık daha çok ''Neden okul formanı almadın bebe'' veya ''Neden kız gibi davranamıyorsun artık kız olduğunun farkına var'' veya ''Ota boka gurur yapmayı kes'' tarzında.Buna da şükür.Annemin hala beni başka insanlarla karşılaştırıp durmasına sinir oluyor,babamın ise ''ben babayım dediğimi yapmak zorundasın nedenini açıklamasam da'' tavrını görünce çıldırıyorum.Ama sonuçta anne ve baba.Yani atsan atılmaz satsan satılmaz.Başa gelen çekilir.

Arkadaşlarımla da aram iyi.Buna koca bir SONUNDA demek istiyorum.Ya sonunda beni destekleyen iyi arkadaş çevrem var ve hepsiyle bağlarım iyi.Thanks god.Tabii okul açılsın ben yine saçma sapan insanların saçma sapan hareketlerini çekeceğim ama olsun.

Bugün annemle öylesine muhabbet ediyorduk ve ağzından her şeyi açıklayan cümle çıktı.''Doğduğundan beri hiçbir zaman yaşıtlarınla geçinemedin.''

Bence bu neden yaşıtlarımın neredeyse hepsinin davranışlarından nefret ettiğimi açıklayabilecek düzeyde bir cümle.Çünkü kendi yaş grubumla aşırı zıtlık içerisindeyim.Demek ki hep öyleymişim.Tabii keşke bu durum olmasaydı ve ben herkesle geçinebilseydim ama olmuyor işte.Instagram'a aşkım bebeğim yazmayı çok salakça buluyorum.Aşırı sevip sevgimden ölüp bunu gösteremediğim kesinlikle doğru.Ama benim lügatımda biriyle uğraşmam,tikiyle oynamam,derp'ünü çekmem ve bunu saklamam,sevmediği şeyleri yapıp haykırarak gülmem falan ''seni aşırı seviyorum'' anlamına geliyor.Instagrama canım yhaa çk svyrm açıklamalı fotoğraf atıp ertesi gün arkasından atmak değil.Çünkü her iddiasına varım bizim dönemdeki çoğu kişi öyle.Instagram'a fotoğraf atmasalar da çok güzel dedikodusunu yapıyorlar sözde kankalarının.Herkes mi gerizekalı olur amk ben nereye düştüm diye kara kara düşünür hale geldim.

Bunu kendimi övmek için falan söylemiyorum ama cidden nefret edebilen bir insan değilim.Kin tutmakta da çok başarısızım.Ayrıca ölesiye kavga ettiğim babam gelip canım kızım diyince veya üstünden birazcık zaman geçince yine affedebilecek bir insanım.Çünkü olmuyor.Ben kızgın kalamam amk.Bana aşırı kötülük yapan biri olsun yine yapamam.İntikam almakta da berbatım ayrıca.Ama çevremde birkaç kişi dışında kimse öyle değil.Çok berbat bir ortamda da iyi kalmaya çalışmak çok zor.Özellikle de kendinle çelişmede dünya markasıysan.

Benim de kendime göre kötü yönlerim var tabii ki.Ama benim tek istediğim çevremdeki insanların bunu kabullenmesi.Törpülemek için elimden geleni yapsam da allah aşkına yani Bloo demek yüksek sesle konuşmak demek bunu sırf cool olmak uğruna neden değiştireyim ki?

İyi ki etrafımda beni olduğum gibi kabul eden insanlar var.Sevdiklerimin hepsi olduğum gibi kabul etmiyor ama o birkaç kişi bile beni çok mutlu ediyor.4 sayfa yazı yazdığım zaman üşenmeden okuyan zamanını bana ayıran insanlar olduğu için çok mutluyum.Umarım hayatımda kalmaya devam ederler.Sonunda anlaşılmaya başladım.Sonunda birileri benim bana takılan duygusuz odun sıfatının aksine hayvan gibi seven biri olduğumu anladı.Sonunda birileri aslında tüm duygularımın dengede olduğunun farkına vardı.Sonunda birileri bana her şeyini anlattı.Sonunda birileri benim tüm sorunlarımı sıkılmadan dinleyebiliyor.Ama artık anladım ki mutluluğum hiçbir zaman uzun süreli olmayacak.Yapmam gereken şey bu salak dönemleri en az hasarla atlatabilmeye çalışmak.İnsanlardan ve her gün insanlarla muhattap olmam gereken,okul olarak adlandırılan yerden tırsmaya başladım ya.Kuzenim dediğim ama aslında kuzenim olmayan yakın arkadaşımın düşüncesi mantıklı gelmeye başladı.Kendimi mi soyutlasam?Ama nasıl soyutlayacağım ya ben Bloo'yum soyutlayabileceğim tek şey çizdiğim resimler.

Ama şuan gelecekten korkmak yerine anın mutluluğu yaşayıp tadını çıkarmam gerekiyor.Sonuçta huzurlu dönemler öyle kolayca elde edilebilen şeyler değiller.Bayağı bir çekmem gerekiyor öncesinde dhdjjdkf.


16 Eylül 2015 Çarşamba

11 delikli pet şişe


Yine ben ve yine sinirlerim bozuk.Evet zaten hep depresif moddayım.Ama zaten insanları sıkmamak için kimseye anlatamadığımdan,anlatacak sadece bloğum var.

Başlık çok saçma gelebilir.Evet öyle de duruyor.Ama açıklamam var.Gerçekten.

Hayatım 11 delikli bir pet şişe gibi.10 parmağım var ve suyun akmaması için sadece 10 deliğe parmağımı yerleştirebiliyorum.Ama diğer bir delik açık kalıyor ve su azalıyor.O deliğe parmağımı koyduğumdaysa başka bir yerden patlıyor bu sefer.

İşte tam olarak bunu hissediyorum.

Aile konusunda çok sıkıntılıyım.Çünkü anne ve babamın arasında kalıyorum ve taraf da tutamadığımdan ikisine ayrı konuşup davranmak zorunda kalıyorum ve bu beni aşırı yıpratıyor.Ayrıca her gün gerek işlerinin stresleri,gerek saçma kavgaları yüzünden ilginç ilginç atarlara,triplere maruz kalıyorum.

Arkadaşlıklarım desen ayrı muamma zaten.Ben her şey iyi sanarken aslında olmuyor.Umudumu tam toplamışken aslında gerçek olup olmadığını anlamadığım şeylerin farkına varır gibi oluyorum ve aslında arkadaş olunabilecek bir insan mıyım merak bile ediyorum.Benim çok konuşmamdan,anlatmamdan,tekrarlamamdan,gülmemden,düşünmemden bıkmayan kimse yok çünkü.Ama bu benim.Hep bendim.Nasıl değiştirebilirim ki...

Ne zaman tam her şey iyi desem saçma sapan bir yerden patlıyor olay.Ha tamam arkadaşlarımla problemlerim çözüldü diyorum,annemle babam saçma salak bi nedenden dolayı azar çekiyor.Sinirim bozuluyor.Aha diyorum tamam ailem iyi artık,arkadaşlıklarıma bir şeyler oluyor.

Suçumu hep arıyorum.Cidden.Nerede hata yaptım falan.Ne bileyim ya,benim öylesine yaptığım konuşmalar arkadaşlarıma,öylesine yaptığım hareketler aileme batar hale geldi.

Kendimi kabuğumun içine çekmek istiyorum,zorla çıkarıyorlar.

Kaybolmam falan mı gerekiyor amk
Bi ben mi alamadım mesajı